Merhaba…
Bugün
yeni bir başlangıcın ilk adımı... Beni tanıyanlar az-buçuk bilir; insanların
an’larına bir “merhaba” diyerek girmeyi kendime alışkanlık belki de binevi ilke
olarak edinmişimdir. Şu an yazımı okuyorsunuz; size de bir merhaba! Artık
tanışıyoruz.
Neden
merhaba? Cevabı aslında çok basit; herkesin dilinden konuşmak istiyorum. Ondandır
sanırım Merhum Kazım Koyuncu’yu çok severim. Ne güzel söyler; “Birbirimizi anlamamız için, aynı dili konuşmamıza
gerek yok, ezildikten sonra, hepimiz aynı şarabız.” Bizler, hepimiz aynı
gökyüzüne bakıyoruz. Böyle bir dünyada benim hayat görüşüm sadece; “Benden
olana zarar vermeyeyim.” değil; “…aynı şekilde benden olmayana da zarar vermeyeyim.
”dir.
Merhaba! Yani, “Benden sana/size zarar gelmez.” Hepimizin ihtiyacı olan bir
cümle değil mi? Öyle bir coğrafya da yaşıyoruz ki, topraklarımızın ardı için
“Kimin eli kimin cebinde belli değil.” deyimi hiç bu kadar haklı
kullanılmamıştı. Benim hangi ırka, dine, mezhebe vs. vs. bağlı olduğumun ya da
olmadığımın bir önemi olmadan merhaba diyorum!
Mezuniyetinin(Trakya Üniversitesi) balayında olan bir iktisatçı
stajyeriyim. Koskoca gibi görünen ama meslek için küçük bir dört sene
bitirdikten sonra stajyer ünvanını kendime uygun buluyorum. Uzun seneler de bu
ünvanımın arkasına sığınmaktan vazgeçeceğimi sanmıyorum. Meslek için küçük
gözükmesinin sebebi aslında üniversitenin anlamlarından, en önemli
katkılarından biri olan toplulukların akabinde vakıfların vb. yani benim için
derleme kelimesi olan sivil toplumun peşinden koşmam diyebiliriz. Bloğumda
geçirdiğim sivil toplum süreçlerinden, stajyer olarak ekonomi(iktisat)
felsefesinden ve hayat öğretilerinden, anlamlarından bahsetmeye çalışacağım. Ve
okuyucularıma 18 Temmuz’da başlayacak olan Birleşik Krallık(İngiltere/Hastings)
’ta geçireceğim en az 6 aylık öğrencilik hayatım ile ilgili aktarımlar yapmayı
da heyecan ile bekliyorum. “Öğrenci Ziyaretçi” vizesi için nasıl bir başlangıç
yapmanız gerekeceği konusunda temiz bilgi olacağını düşünüyorum. Zira
internetteki kirli bilgileri göz önünde bulundurarak bunu yazıyorum. Yani
aslında çok geniş yelpazeli, anlamlı hem öğrenmeli hem öğretmeli kısaca
eğlenceli bir blog, yazı kuşağı olacağından eminim. Bloğun asıl amacı ise;
“Gökyüzü neden mavi ?” sorusuna cevap bulmaya çalışmak. Bloğuma yönlendirmek
için yaptığım paylaşımlarda ilk bloğum olduğunu yazmamın ama ilk yazım olduğunu
söylemememin sebebi ise; http://neo-ekonomi.com/ekonominin-kalbi-dolar/ linkinde yatıyor.
Geniş yelpazeli dedik, Gökyüzü neden mavi? dedik…
Ee o zaman beklemede durunuz efenim, üniversite günleri ve sivil
toplumdan başlayan; mezuniyet ve yurtdışı ile devam eden tecrübe akışı
yaklaşıyor! Ve tabii ki ekonomi !!!
Ne demiştim, “Artık tanışıyoruz.” Ben şahsen tanıştığıma çok memnun
oldum. Tekrar görüşeceğimize eminim.
Hoşçakalın…
NOT: Lütfen bloğun e-mail havuzuna kayıt olmayı unutmayalım.
(Tekrar görüşebilmemiz için hatırlatıcı varsayın J )
Gökhan Özenci